Merhaba, ben İlayda.

İsmimi söyleyerek başladığıma bakmayın, pek bir kendilik halinde biri değilim. Ben neyim, kimim? Özgeçmişimi yazmak hep işkence gibi gelmiştir. Alan Watts, kendini tanımlamaya çalışmak kendi dişini ısırmaya benzer, der; dünyada buna katıldığım kadar katıldığım az şey var.
 

Edebiyattan pek anlamasam da felsefeyi, kuramlar için fazla absürt kaldığımdan da hikayeciliği seviyorum. Sürekli bir şeylerin arasında hissediyorum. Tanısı koymuş şeyler bana yetmiyor, ben hep diğer olasılıklar için yer açmayı tercih eden, söylenmeyeni söylemeye (cüret etmeye) çalışan biriyim. Liseden itibaren sanat eğitimi aldım. Bu başıma gelen en iyi şey gibi gelmişti. Fakat zamanla, geçmişten bugüne, sanat denilen bir çok şeyi sanat olarak görmediğimi itiraf etmek zorundayım. O yüzden artık ne eğitimi aldığımı da bilmiyorum, neden aldığımı da. 

 

Uslüpsuz biriyim, sanatla ilgilenmiyorum. Anlamını kaybeden dünyayı anlamlandırmakla ilgileniyorum, bu bana hayatı yaşanabilir kılabiliyor.  
Son on yıldır kolektif üretimler yapmakla ilgilendim. Geriye baktığımda, bu süreçte öğrenmek durumunda kaldığım bazı şeylerin yaşadığım heyecanların üstünü kapattığını gördüm. Bu alandan çekilmenin iyi bir fikir olduğu izlenimine kapıldım. Kolektif üretimlere hala olumlu bakıyorum, fakat öğrendiklerim ışığında işin rengi değişiyor.

Son zamanlarda geleceğe umutla bakabilecek bir açıyı yakalayamadığımız aşikar. Bu yokluk içerisinde, içinde bulunduğumuz umutsuz koşulları yaratan sorunlara odaklanarak bir hayli zaman geçirdim. Tüm bunların çözümüne yönelik yollar keşfetmeye çalıştım. Dünyayı sen mi kurtarıcan'cıların canını sıktım, onların da benim canımı sıkmasına izin verdim. Hayatımda en çok duyduğum şey 'olmazlar'dı. O olmaz, bu olmaz, olduracağıma kimsenin inanmaması, bu taşıdığım hayali daha da güçlendirdi, çünkü aslında bakarsanız çok inatçıyım.

 

Sonra bir gün bir dağa geldim. Dağda kendimi hayalime çok yakın hissettim. Şimdi o dağda yaşıyorum, uzunca bir süredir yavaşça yaklaştığım bu hayalin peşinde, yalnız olmadığımı bilerek.

 

Hoşgeldiniz,

 

Kemerlerinizi çözün, çünkü uçucaz.